Bu metalik dünyalar, gezegen çekirdeklerini incelemek için mükemmel “doğal laboratuvarlardır”
Çekirdeği incelemenin bir başka yolu da sismolojiyi kullanmaktır: depremlerin neden olduğu titreşimlerin gezegenin iç kısmında nasıl ilerlediğini incelemek, tıpkı doktorların vücudumuzun içini görmek için ultrasonu kullanması gibi
Dahası, çekirdek gezegenin dış katmanlarının altında gömülü olduğundan görüşümüzü daha da zorlaştırıyor
NASA ayrıca Psyche’nin yüzeyinin kaç yaşında olduğunu da keşfetmek istiyor; bu da onun dış katmanlarını ne kadar zaman önce kaybettiğini ortaya çıkaracak
Ancak Dünya’da okyanuslarda ve Güney Yarımküre’de daha az sismograf var ve bu da çekirdekten görebildiklerimizi kısıtlıyor Misyon ayrıca asteroitin kimyasal bileşimini de araştıracak: demir ve nikelin yanı sıra oksijen, hidrojen, karbon, silikon ve kükürt gibi daha hafif elementler içerip içermediği Ortalama 226 km çapındaki patates şeklindeki planetoid, Dünya’nın çekirdeğine çok benzeyen, büyük ölçüde demir ve nikelden yapılmış en büyük “M-tipi” asteroittir
Psyche’nin şekli, kütlesi ve yerçekimi dağılımı hakkında da bilgi toplanacak Daha sonra, diğer nesnelerle çarpışmalar nedeniyle dış katmanlar koptu ve malzemenin çoğu, metal açısından zengin çekirdeği geride bırakarak uzaya fırlatıldı Okumak orijinal makale
uzay-1
Misyon, Psyche’nin gerçekten yok edilmiş bir gezegenin çekirdeği olup olmadığını, başlangıçta sıcak ve erimiş ancak yavaş yavaş soğuyup gezegenimizin çekirdeği gibi katılaşıp katılaşmadığını bulmayı amaçlıyor Bunların varlığı veya yokluğu bize kendi gezegenimizin evrimi hakkında ipuçları verebilir
The Conversation tarafından sağlanmıştır
Bu makale şuradan yeniden yayınlanmıştır: Konuşma Creative Commons lisansı altındadır
Sismoloji ve laboratuvar deneylerinden gözlemler alıyoruz ve bunları bilgisayar simülasyonları kullanarak açıklamaya çalışıyoruz Öte yandan Psyche’nin hiç erimemiş bir malzemeden yapılmış olması da mümkün
Psyche misyonunun keşfetmeyi umduğu şeyNASA’nın Psyche misyonunu, gezegenin kayalık kabuğundan, yavaşça hareket eden mantosundan ve sıvı çekirdeğinden aşağı inmek zorunda kalmadan, Dünya’nın merkezine yapılan bir yolculuk olarak düşünebiliriz Bu asteroitlerde ağır elementler (metaller gibi) merkeze doğru batarken, daha hafif elementler dış katmanlara doğru yüzüyordu Ayrıca gelecekteki maden arama potansiyeli de araştırılmalıdır
Doğal laboratuvarlarPsyche gibi M tipi asteroitlerin, güneş sisteminin ilk yıllarında yok edilen gezegenlerin kalıntıları olduğu düşünülüyor İtalyan gökbilimci Annibale de Gasparis’in 1852 yılında bir gece gözlemlediği bir gök cismine neden onun adını verdiğini kim bilebilir?
Psyche şimdiye kadar keşfedilen yalnızca 16’ncı “asteroid”di: güneş sisteminin sakinleri, ne tanıdık gezegenler ne de kuyruklu yıldız olarak bilinen ara sıra ziyaretçiler Ancak bu görüş oldukça sınırlıdır İçerik yalnızca bilgilendirme amaçlı sağlanmıştır Özel çalışma veya araştırma amacıyla yapılan her türlü adil işlem dışında, yazılı izin alınmadan hiçbir kısmı çoğaltılamaz
Bütün bunların arasında Psyche hala özeldir
Alıntı: NASA’nın Psyche asteroit misyonu: ‘Dünyanın merkezine 3,6 milyar kilometrelik yolculuk’ (2023, 18 Ekim), 19 Ekim 2023 tarihinde https://phys org/news/2023-10-nasa-psyche-asteroid- adresinden alınmıştır Benim gibi bilim insanları, misyonun uzaydaki uzun yolculuğunu sabırsızlıkla takip edecekler
Geçen hafta NASA’nın Psyche ile buluşmak için bir uzay aracı fırlatıldı
Sismolojinin yanı sıra, Dünya’nın iç kısmındaki yüksek basınç ve sıcaklıkları yeniden yaratmaya çalışan laboratuvar deneyleri aracılığıyla çekirdek hakkında bilgi ediniyoruz
Kredi bilgileri: NASA / JPL-Caltech / ASU
Psyche, Yunan ruhun tanrıçasıydı, ölümlü olarak doğdu ve daha sonra aşk tanrısı Eros ile evlendi
Dünya’nın çekirdeğini incelemeye yönelik mevcut yöntemlerimiz oldukça dolaylıdır html
Bu belge telif haklarına tabidir Misyon, benim gibi Dünya bilim adamlarının kendi dünyamızın erişilemez iç kısmı hakkında bilgi edinmek için sorgulayacakları ipuçlarını toplamak amacıyla altı yıllık, 3,6 milyar kilometrelik bir yolculuk yapacak Bugün, Mars ve Jüpiter’in yörüngeleri arasındaki asteroit kuşağının, boyutları cüce gezegen Ceres’ten minik çakıl taşları ve toz taneciklerine kadar değişen milyonlarca uzay taşı içerdiğini biliyoruz Kusurlu bir mercekle uzaktaki bir nesneye bakmak gibidir İçinde Nature Communications’da yakın zamanda yayınlanan bir makaleDünya’nın çekirdeğini incelemedeki mevcut zorlukları ve ileriye dönük yolları tartıştık
Bütün bunlar uzay aracının taşıdığı geniş spektrumlu kameralar, spektrometreler, manyetometreler, gravimetreler ve diğer aletlerle mümkün olacak